Evet, her karanlık gecenin bir sabahı var. O günkü tarih de ve içinde bulunduğu şartlarda incelendiği zaman umudun olmadığı bir ortam yaşanıyordu. İstanbul’dan Bandırma Vapuru ile yola çıkıp 19 Mayıs 1919 da Samsun’a yanında birkaç arkadaşı ile ayak basan Atatürk ‘ün içinde ki umudun ne olduğunu kimse bilmiyordu.
Anadolu; yoksulluk, parçalanmışlık, umutsuzluk içinde adeta bir kaos ortamı yaşıyordu. Kendisine ve o derecede de milletine güvenen Atatürk bütün olumsuzluklara rağmen karanlığı parçalamaya çalışıyordu. Samsun’dan Amasya’ya sabahın seherinde yoluna devam eden Atatürk, verilen kısa molada şu cümleyi yüksek sesle arkadaşlarına söylüyordu.
“Gümüş dere durmaz akar, güneş ufuktan şimdi doğar, yürüyelim arkadaşlar.”
Bu inanç ve kararlılıkla önüne çıkan engelleri milletin desteği ile aklın yolunu öne çıkararak tek tek aşar. Kimsenin düşünemiyeceği, tahmin edemiyeceği bir şekilde dünyada eşi ve benzeri bulunmayan Kurtuluş Savaş’nın kıvılcımını ateşler.
Ülke yoksulluk, hastalık, bilgisizlik, iç ve dış ihanet kıskacındadır. Moral sıfır, buna karşılık tek inançlı güç, halkın gücüdür. Bu gücü Erzurum ve Sıvas Kongresi ve Amasya Tamimi ile ateşleyip inanılması zor olan mucizeyi gerçekleştirmek Atatürk ve arkadaşlarına nasip olmuştur.
Çağın en kuvvetli ve kudretli Devletleri ve onun komutanlarının gerçek itirafı şudur.
Dünya’ya iki yüz, üç yüz senede ancak bir lider gelir. Maalesef bu lider Türk’lere nasip olmuştur” diyerek gerçeği kabul etmişlerdir.
Yoktan var olan bu toplumda herkes varlığını, dinini, dilini, onurunu, özgürlüğünü Atatürk’e borçludur. Atatürk’ü dinsizlik ile suçlayan kişilere, yanlışı ve yalanı savunanlara Atatürk’ün bizzat ağzından çıkan şu cümlelerle cevap verelim.
“Din, lüzumlu bir müessedir. Dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur.”
Bir başka sözü ise “Türk Milleti daha dindar olmalıdır. Yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır.”
İnanıyorum ki Atatürk, hiçbir zaman ölmedi ve ölmeyecek.
Atatürk bir düşüncedir, bunu bilelim, kavrayalım, ama asla tabulaştırmadan.
Atatürk milletine çağdaş uygarlığı, ” aklı, müsbet bilimi” hedef göstermiştir.
Bu ilke bizim tek seçeneğimiz olmalıdır.
TADEF Genel Başkanı Bilal Dündar
Visiontv.az