Siyasilerin kültür seviyesi, bilinç ve bilgi düzeyleri, ruh yapıları, basiret durumları, eğitim seviyeleri ve alışkanlıkları sistemi ve gidişatı etkilediği bir gerçektir.
Birçok etkenleride ilave edebilirsiniz.
Aşağı yukarı gelinen noktada görülüyor ki halkın rol modeli siyasilerdir.
Teşbihte hata olmazsa siyasiler arabanın motorudur.
Siyasi partiler binlerce hatta milyonlarca taraftarların desteği ve oylarına sahiptir.
Partinin Başkanının ve yönetim kademesinin söylem dili ne ise milyonlarca partililer aynı söylem dili ile konuşurlar.
Yıllar önce bir siyasi partinin toplantısında İlçe Başkanının bu bizim davamızdır diyerek çok sert ve kırıcı sözler ile hakaretle yaptığı konuşmasından sonraki konuşmalar aynı düzeyde aynı tonda olması yanında hakaret dolu konuşmalarına birçok yalan dolu örnekleride vermesi gidişatın vahametini ortaya koymuştu.
Buna onlarca örnek vermek mümkündür.
Kavgacı ruh ve ağız derece derece herkese yansır ve etkiler.
Birde yaranmak için durumdan kendisine vazife çıkarmak için şovmenleride eklerseniz seviyenin çok düştüğü görülüyor.
Her konuda olduğu gibi bireyler ve toplum geleceğe güven ve umutla bakmalıdır.
Dünü yani geçmişi özlüyor ve arıyorsa bu günde bir sorun olduğu ortaya çıkıyor.
Geçmiş yıllardaki siyasi liderlerimizden Demirel, Ecevit, Erbakan ve diğerleri Allah hepsine rahmet eylesin.
Kazanmak için kıyasıya rekabet içindelerdı. Hatta arzu edilmese bile bazı hallerde el sıkışmadıkları hatta gözgöze gelmemeye çalıştıklarını bu gün gibi hatırlıyoruz.
Ama hiçbir zaman ağır hakaretler ve belden aşağı vurmalar olmamaktaydı.
Kendileri ile ilgili yazılan ve çizilen eleştirilere daha müsamahakar davranırlardı.
Bu hassaslık ve hoşgörü ister istemez toplum katmanlarınada sirayet ediyordu.
Benden olanlar ve olmayanlar şeklindeki bölmeler ve buna göre uygulamar git gide kalıcı olmaya başlayınca sıkıntılar misliyle artacağı kesindir.
Toplum pandemi ve ekonomik sıkıntılar içinde enflasyon canavarı ile boğuştuğu ortadadır.
İnsanlar stres içindeler.
Git gide birbirlerini daha zor anlama dònemindeler. En ufak bir şey nedeni ile kavgaya hazır durumdalar.
Bıçak, silah gibi öldürücü veya yaralayıcı alet taşıyanın sayısı hızla artmaktadır.
Tabir caiz ise insanlar kırmızı görmüş İspanyol boğaları gibi kavgaya ve saldırıya hazır gibiler.
Önümüzde bir genel seçim var. Bu seçim sancılı bir seçim gibi görünüyor.
Siyasi liderlerimizden rica ediyoruz toplumu daha fazla bölmeyin ve kavgacı, hakaret edici dil kullanmayınız!
Unutmayınız hepimiz bir geminin içinde bir ve beraber yaşama mecburiyetindeyiz.
Geleceğe güven ile bakmak ve yaşamak istiyoruz
Bize geçmişi özletmeyiniz!
KOMŞUMUZ BULGARİSTAN
Bulgaristan da çok sayıda Türk yaşadığını biliyoruz.
1989 da Todor Jikov Rusya’nın önerisi ilede Türkler’in ad ve soyadlarını değiştirme kararı karşında Türkiye soydaşlarımıza Cumhurbaşkanı rahmetli Turgut Özal’ın Jokov da gelsin desteği ile kapılarını açtı.
Bu faşist karar ve uygulamadan Bulgaristan da büyük yara alarak zarar görmüştü.
Kararın uygulanmaması karşısında bir kısım soydaşımız geri dönüş yapmıştı.
Bayram tatilinde ziyaret, için Bulgaristan daydım.
Köprünün altından çok sular aktı.
Türkiye de yaşayan Türk’ler çifte vatandaşlar.
Bulgaristan’da çok miktarda teksitil başta olmak üzere Türkiye den giden girişimci var.
Avrupa Birliğine üye oldukları için Avrupa da çalışan çok sayıda Türk var. Hepsinin ekonomisi düne göre biraz daha iyidir.
Orada bulunan Türk’lerin tamamı Türk televizyonlarını izlemektedir.
Alışverişlerinide Edirne den yapmaktalar.
Şimdi geliş gidişleri daha kolay olacak. Zira Türkiye Bulgaristan’ada vize uygulamayı kaldırdı. Kimlikle gelip gidecekler. Böylece 81 ülkeye dahil olup 82.ci oldular.
Türkiye olarak bizde vizesiz KKTC, Azerbaycan, Ukrayna,
Gürcistan ve Moldovya’ya vizesiz olarak kimlikle gidiyoruz.
Bulgaristan’a vize uygulanmaması nedeni ile geliş gidişlerin kolay olup çoğalacağını düşünüyorum.
Hayırlı olmasını diliyorum.
Türkiye Azerbaycan Dernekleri Federasyonu
Kurucu ve Onursal Başkanı ve Kocaeli Haydar Aliyev Kültür Evi Yönetim Kurulu Başkanı
Bilal Dündar
Visiontv.az