Fuzuli Kültür ve Sanat Projesi

Değerli okuyucularımız Kocaeli Azerbaycan Haydar Aliyev Kültür Evi birçok projeleri tamamladıktan sonra yeni yeni projeleri hayata geçirmek üzere yoğun çalışma içindedir.

2020 yılında İçişleri Bakanlığı ile, 2021 yılında tekrar İçişleri Bakanlığı ile birlikte ortak projeleri başarı ile tamamladığını kamuoyu ile paylaştıkları bilinmektedir.

Bu yılda Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Yerel Destek Programı çerçevesinde Kocaeli Kent Konseyi ile Haydar Aliyev Kültür Evi arasında imzalanan Fuzuli Kültür Projesi hayata geçirilmektedir.

Türk DünyasıEdebiyatı ve Geleceği Konferansı önümüzdeki ay içinde yurt dışından da gelecek konuşmacıların bulunacağı geniş katılımlı konferans sonucunda Konferans Bildirim Kitabı yayınlanıp ücretsiz dağıtımı yapılacaktır.

FUZULİ

Fuzuli, Azerbaycan Türkçesinde birçok eser veren Türk divan şairidir. Asıl adı Mehmed Bin Süleyman’dır. Oğuzların Bayat boyuna mensuptur.

Eserlerini Türkçe yanında Arapça ve Farsça da yazmıştır.

Mehmed Fuzuli, Alevi Müslümanlarının Yedi Ulu Ozanından biridir.

Doğum tarihi ve yeri net bilinmemekle birlikte Irak-Kerbela, 1483 olarak tahmin edilmektedir.

Ölüm yeri Irak Kerbela, 1556’dır.

Fuzuli’nin babası müftü olarak hizmet vermiştir.

Yazmış olduğu eserlerinden bazıları şunlardır:

— Şah İsmail adına yazılmış

Beng-ü Bade 444 beyitlik Türkçe mesnevi.

— Leyla ile Mecnun 3bin 96 beyitlik mesnevi.

— Rind ile Zahid

— Kırk Hadis

— Sıhhat ve Maraz

Haydar Aliyev Kültür Evi Sıhhat ve Maraz eserini kitap halinde okurlarına parasız dağıtımını yapacaklar.

Kamuoyu Fuzuli gibi büyük düşünür ve yazarı yakinen tanımak için bu projenin hayata geçirilmesi fevkalade güzel bir fırsat ve hizmet olduğuna inanmıyorum.

Yazılı ve görsel medya kanalı ile geniş kitlelere ulaşılması Fuzuli gibi büyük bir düşünür ve yazarın geç kalmış hakkının teslimi olarak düşünülmelidir.

Bu projenin hayırlı uğurlu olmasını diliyor, Büyükşehir adına hayata geçiren Kent Konseyi’ni vede Kocaeli Haydar Aliyev Kültür Evi’ni tebrik ediyorum.

TEHLİKE GEÇMİŞ DEĞİL

İki yıldır dünyayı korkutup titreten Covid-19’dan bahsettiğimi biliyorsunuz.

Bu korkuyu hepimiz derece derece yaşadık. Halada yaşıyoruz.

Neden olduğunu anlamadan güçlük çektiğimiz bir gevşeme ortamı nedeni ile maskeler nerede ise tamamen devlet yetkililerince kaldırıldı.

Ama bilim adamları tehlike geçmedi uyarısını hep yapmaya devam ettiler.

Tabi ki bu uyarıyı dinleyen çok az insan oldu.

Aşılarımızı ihmal etmeden yaptırmamız hepimiz için öncelikli olmalıydı.

Ama maalesef nedenini anlamak mümkün değildir, birçok insan hala aşısını yaptırmadığını rahatça söylüyorlar.

Kimileri ise yaz ayları turizm ve turist için önemli olduğu için bu nedenle maske takmayı gevşettiler demektedir.

Hakikaten bu amaç için maske takma kaldırıldıysa bu bilerek ölüme davetiye çıkarmadır!

Eylül ve ekim aylarında yine tam kapanma olacağını dile getirenler çoğunlukta olunca daha korkutucu bir durumla karşılaşıyoruz.

Bu korku ve sıkıntılara ilaveten bütün güçleri ile kendilerini bizlerin sağlığı için adayan sağlık çalışanlarımızın ekonomik sıkıntı içinde olmaları yetmezmiş gibi kendini bilmez, magandaların hakaret ve darp etmeleri can güvenliği açısından sözün bittiği noktaya getiriyor.

Artık ciddi ve kalıcı tedbirler zaman geçmeden biran önce alma mecburiyetindeyiz.

Aklın ve bilimin yolu geleceğimiz için gerekli ve şarttır.