Cumartesi , 23 Kasım 2024
Drone Cameras

Gazilerimiz baştacımızdır

Türk milleti olarak şehitlik ve gazilik çok önem verdiğimiz kutsal kelimelerdir. Askerliği peygamber ocağı olarak kalplerimize kazımışız. Söz konusu vatan olunca gerisini teferruat kabul eden bir anlayış içindeyiz. Vatan uğruna ölen kişiler aziz kabul ettiğimiz şehitlerimizdir. Şehitlik üst mertebe olarak kabul edilir. Şehit aileleri ve çocukları şehit düşen yakını için gurur duyarlar.

Toplumumuzun geneli de aynı anlayışı paylaşır. Vatan uğruna bir savaşa veya benzer mücadeleye katılıp sağ kalanlara da Gazi diyoruz. Bunların da toplumumuz nazarında yeri ve önemi büyüktür.

19 Eylül Gaziler Günü olarak anılır ve kutlanır.

Türkiye Muharip Gaziler Derneği bugün çeşitli etkinlikler, ziyaretler ve benzer programlarla günün anlam ve önemini topluma anlatmaya çalışırlar. Gaziler Derneğinin programında yapılan konuşmalarını buraya aktararak kendi dillerinden anlamaya çalışalım.

+++

TÜRKİYE MUHARİP GAZİLER DERNEĞİ

Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün komutasındaki Türk Ordusu, 13 Eylül 1921 de 22 gün 22 gece süren dünyanın en uzun ve en kanlı muharebelerinden birisi olan Sakarya Meydan Muharebesi’nde sömürgecilerin maşası olarak Anadolu içlerine kadar ilerleyen işgalci Yunan Ordusu’nu Polatlı önlerinde durdurmuş, tarihinin en büyük yenilgisini yaşatarak onu bozguna uğratmış ve kaçmaya mecbur etmiştir. Sonuç olarak düşman bir sene sonra topraklarımızdan tamamen atılmıştır. Sakarya Meydan Muharebesi, Türk Ordusu’nu 1683 İkinci Viyana Kuşatmasından beri süren geri çekişine de son vermiştir.

Sakarya Meydan Muharebesi, Anadolu halkının ölüm- kalım mücadelesi olmuştur. Bu mücadele kaybedilseydi, sömürgecilerin Anadolu’yu paylaşım planı Sevr gerçekleşecek, dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hayal olarak kalacaktı. Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun kahraman askerleri canlarını ortaya koyarak Anadolu halkına böyle karanlık bir tablo yaşatmadılar. Yokluktan var edilen bir ordu ile gerçekleştirilen Sakarya Meydan Muharebesi savaşın seyrini değiştirerek bugünün hür ve bağımsız Türk Devleti’nin yolunu açmıştır.

Sakarya Meydan Muharebesi, Anadolu’nun en karanlık günlerini aydınlığa dönüştürerek bugünün hür ve bağımsız Türk Devleti’nin yolunu açmıştır.

Sakarya Meydan Muharebesi’nin eşsiz Başkomutanı M. Kemal ATATÜRK’e TBMM’si 19 Eylül 1921 tarihinde, bu emsalsiz zaferin anısına Türk Milleti adına “GAZİLİK” unvanı ile “MAREŞALLİK” rütbesini gururla vermiştir.

19 Eylül Gaziler Günü, Türk kahramanlığının en büyük Gazi M.Kemal ATATÜRK’ün şahsında taçlandığı bir gündür.
19 Eylül, muharebe meydanlarında canlarını ortaya koyarak savaşan fedakâr ve kahraman gazilerimizin Şeref ve Kahramanlık Günü’dür.

Kahraman Gaziler, Gaziler Gününüz kutlu olsun.

Sizler, en büyük Gazi M. Kemal Atatürk’ün yaşayan birer temsilcilerisiniz.

Sizler şehitlerimiz ile birlikte Cumhuriyetimizin teminatı ve temel taşlarısınız.

Sizler, kutsal Vatan görevinizi hakkıyla yerine getirip, vatanın, milletin, bayrağın ve istiklalin ne denli paha biçilmez değerler olduğunu ve bu değerler için nelerin göze alınabileceğini gösterdiniz. Bayrağımız, vatanımızın üzerinde özgürce dalgalanıyorsa sizin emsalsiz fedakârlığınız sayesindedir. Gururla taşıdığımız Gazi unvanı Ata’mızdan biz Gazilere intikal eden en büyük mirastır.

19 Eylül Kurtuluş Savaşı’nda, 1950 de Kore’de, 1974 de Kıbrıs’ta, savaşan Muharip Gaziler ile Türkiye Cumhuriyeti’nin rejimi, üniter yapısı ve toprak bütünlüğü uğrunda yurt içinde ve yurt dışındaki tüm terör örgütlerine karşı kahramanca mücadele eden asker, polis vatandaş, tüm Malul Gazilerin Şeref ve Kahramanlık Günü’dür.

Bugün Gazilik onuruna erişen kahramanların Gaziler Günü’nü kutlamanın bir kez daha derin heyecanı içindeyiz. Tarihin her döneminde hür yaşamayı bağımsızlık ve istiklalini canı pahasına korumayı ilke edinen aziz milletimiz, bu uğurda şehit ve gazi olmayı büyük bir onur ve gurur kaynağı saymıştır. Aziz milletimizin asırlardır Anadolu toprakları üzerinde verdiği varoluş mücadelesinin şifresi “Ölürsem Şehit, kalırsam Gazi” deyişinde saklıdır.

Ülkemiz, dün olduğu gibi bugün de, sınırlarımızın içinde ve dışında iç ve dış destekli terör Örgütleri’nin tehditi altındadır. Küresel Emperyalist güçler geçmişte başaramadıkları ülkemizi bölme emellerinden hiçbir zaman vazgeçmemişlerdir. Bugün bu emperyalist güçler terör örgütlerini kullanarak emellerine kavuşma hayalleri içindedirler. Terör örgütlerinin hedefleri, ülkede karışıklık çıkartmak, Türk Ordusu’nu yıpratarak Türkiye Cumhuriyeti’ni bölünmüş ve zayıf bir ülke haline getirmek, dolayısıyla emperyalist güçlerin menfaatleri doğrultusunda sömürü planı olan Sevr’in gerçekleşmesini sağlamaktır. Buna asla müsaade etmeyeceğiz. Bugüne kadar sergilenen her türlü hainlik ve ihanet, vatansever ve kahramanlık askerlerimiz, Jandarma, polis, güvenlik korucusu ve asil vatandaşlarımız tarafından önlenmiş ve hüsrana uğratılmıştır.

Asil Türk Milleti’nin bağrından çıkan şanlı ve şerefli Türk Ordusu, dün olduğu gibi yarın da vatanımızın, hürriyet ve bağımsızlığımızın en büyük güvencesi ve dayanağıdır.

Şehitlerimiz ve Gazilerimiz sayesinde vatan topraklarını korumaktayız.

Türkiye Azerbaycan Dernekleri Federasyonu
Kurucu ve Onursal Başkanı ve Kocaeli Haydar Aliyev Kültür Evi Yönetim Kurulu Başkanı
              
Bilal Dündar

Visiontv.az 

Check Also

Erdoğan: “Şayet Türkiye’nin müdahalesi olmasaydı, bugün ne KKTC olurdu, ne de Kıbrıs Türkleri kalırdı”

20 MART 2024-BASIN BÜLTENİ-KKTCErdoğan: “Şayet Türkiye’nin müdahalesi olmasaydı, bugün ne KKTC olurdu, ne de Kıbrıs …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir