Dini amaçlı kutladığımız iki büyük Bayramımız vardır. Birisi Ramazan Bayramı diğer adı ile Oruç bayramı veya Şeker Bayramı dediğimiz bayramdır.
Diğeri ise kutlayacağımız Kurban Bayramıdır.
Her iki bayramımızın da ortak amacı insanlarımız sevginin, saygının, hoşgörünün, itimadın, yardımlaşmanın ve dayanışmanın oluşmasının temelini atmak ve yerleştirip yaygınlaştırmaktır.
Keşke bu amaçları içeren esaslara göre, bayramlarımızı kutlayabilsek ve her günümüzü bayramların olması gereken kurallarını yaşayıp, yaşatabilsek.
Bayram günleri farklılıkların ve çarpıklıkların asgariye indirildiği günlerdir.
Bayramlarda mezarlıklar ziyaret edilir, dualar okunur.
Hasta ziyareti yapılır, yaşlılar ziyaret edilir, onların gönülleri hoş edilir, onurlandırılır, küs olanlar, barışır veya barıştırılır.
Bu saydığım özellikler ve kurallar Anadolu’da, kırsal kesimde hala büyük oranda uygulanmaktadır.
Bayramlarda yaygın ana ilkelerden birisi, yok olan kimselerin yokluklarını hissetmemeleri esastır. Var olanlar, yok olanlara verirken onurlarının incinmemesi esasıdır.
Kurban Bayramı‘nda esas şartları taşıyan kişilerin kurban kesmeleri esastır.
Kurban kesenler, kesmeyenlere onlara yetecek ölçüde çiğ et verirler. Yedi pay dağıtılması esastır.
Ama uygulamada kurban etinin çoğunluğu kıyma veya kavurma yapıldığı gerçeği var.
Bu yıl enflasyon ve ekonomik sıkıntılar nedeni ile kurban kesenlerin sayısının azalacağı görülmekte ve konuşulmaktadır.
Evet, sevginin, saygının, hoşgörünün, itimadın, yardımlaşmanın, sağduyunun, çağdaşlığın, demokrasinin dopdolu gerçekleştiği sağlık ve mutluluk içinde nice bayramlar diliyorum.