Cuma , 5 Aralık 2025
Drone Cameras

Traktör Şazi’nin maçları TRT’de yayınlansın mı?

28 Nisan 1920…
Azerbaycan’ın kalbine saplanan kara bir hançer gibi…
O gün, Sovyet Rusyası, iki yıllık genç Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’ni işgal etti.
Halkımızın özgürlüğü, geleceği, hayalleri ayaklar altına alındı.
Ve o kara günde, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Başbakanı Nesibbey Yusifbeyli, Rus işgalcileri tarafından amansızca şehit edildi.
Nesibbey Yusifbeyli, sadece bir devlet adamı değil, bir milletin bağımsızlık hayalinin yaşayan sembolüydü.
Onunla birlikte, Azerbaycan’ın umutları da kurşunlandı.

1920’de başlayan bu işgal tam 1991 yılına kadar sürdü.
Yetmiş yıldan fazla bir zaman boyunca halkımız, öz vatanında esir yaşadı.
Konuştuğumuz dil, yaşattığımız kültür, taşıdığımız kimlik bile baskı altında ezildi.
Ve her defasında, Azerbaycan daha da parça parça koparıldı, sessizce, acımasızca…

Bu zulmü kırmak isteyen halkımızın iradesi yine sınandı.
Karabağ, Azerbaycan’ın kanayan yarasına dönüştü.
1920’de Azerbaycan işgal edilirken, sadece bağımsızlığımız değil, toprak bütünlüğümüz de hedef alınmıştı.
Zengezur, Göyçe, Dərələyəz, Gafan, Mehri, Gorus gibi kadim topraklarımız parça parça elimizden alındı.
Türk yurtları boşaltıldı, yurtlarımız, köylerimiz Ermenilere verildi.

Bizim hikayemiz 1813’te Gülistan Antlaşması’yla başlamıştı;
1828’de Türkmençay Antlaşması’yla devam etmişti;
1918’de Ermeni çetelerinin saldırılarıyla büyümüş;
ve 1920’den sonra, defalarca, sessizce, kanlı ellerle yeni parçalar koparılarak yazılmıştı.

Ama Azerbaycan halkı hiç boyun eğmedi.
Ne kadar parçalasalar da, ne kadar ezseler de, bu millet öz kökünden, öz kimliğinden vazgeçmedi.
28 Nisan, sadece bir işgal tarihi değil;
unutmama, dirilme, geçmişe sahip çıkma günüdür.

Bizler bugün özgürsek, bu; geçmişte nice Nesibbey Yusifbeylilerin, yüzbinlerce isimsiz kahramanımızın kanıyla, gözyaşıyla mümkündür.
Ve bizler, o emaneti taşırken şunu asla unutmayacağız:
Azerbaycan yalnızca bir toprak parçası değil, bir şehittir, bir annedir, bir çocuktur, bir hayaldir.
Bu toprağın her karışı, atalarımızın kanı ve duası ile yoğrulmuştur.
O yüzden, ne 28 Nisan’ı, ne Zengezur’u, ne Karabağ’ı, ne de şehitlerimizi asla unutmayacağız!

Azerbaycan var olsun!
Tarihimiz yaşasın!
Şehitlerimizin ruhu şad olsun!

Check Also

Kırımoğlu, ABD’nin yeni planına ateş püskürdü: Kırım Tatarları için yıkıcı sonuçlara yol açacak

Kırım Tatar halkının millî lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Trump yönetiminin Ukrayna’ya sunduğu 28 maddelik “barış …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir