DEPREM KORKUSU İLE YAŞAMAK

Deprem gerçeğini en iyi bilen bütün sıkıntı ve acısını bizzat yaşayan binlerce insanını kaybeden Kocaeli halkı olarak asrın felaketi diye kayıtlara geçen Marmara Depreminin korkusunu içimizden atmamız mümkün değildir.

Yataktan olduğu gibi sokağa fırlayan,  uğultular arasında ve zifiri karanlıkta bağırıp çağıran delirmiş vaziyette sağa sola koşup yakınlarını arayanlar  ve figan feryat içinde ölülerini ve yaralılarını çıkarmaya çalışan çaresizlik içinde kıvranmanın ne olduğunu yaşadığımız için çok iyi biliriz. O felekette dokuz insanımızı da biz kaybettik. Hala acısı bütün şiddeti ile içimizi yakıp kavuruyor.

Sonuca gelirsek; bu acıdan ders alındı mı diye sorulursa buna  tamamı ile evet demek mümkün değildir.

Çünkü hala onlarca yıkılması gereken ağır hasarlı boya badana  yapılıp kullanılan binalar var. Kocaeli Gazetesinde Tanzer Ünal defalarca ya zıyor Vergi Dairesi binası bile ağır hasarlı. Ama hala kullanılıyorsa bu çok kötü bir örnektir. Bu şekli ile kime neyi ve nasıl anlatıp örnek olunabilir?

Bu ve benzer ihmallerin sorumluları var. Bunlar kem küm etmeden yerine getirmeleri gerekiyor.

Sorunlarımızı erteliyerek veya üstünü örterek düzlüğe çıkmamız mümkün olmaz.

Uzman olmaya gerek yok. Depremler ne ilk nede sondur. Deprem Dede rahmetli Işıkara hoca insanları depremler değil binalar öldürüyor derdi. 

Bu doğru tesbittir. 

Japonya da 8 şiddetinde bir depremde kimsenin burnu bile kanamıyor. 

Biz de 6.6 şiddetinde depremde binalar yerle bir oluyor. Ayrıca onlarca  veya yüzlerce insanımız ölüyor. 

Bu sonucun suçlusu o inşaatın iznini veren, denetimini yapan ve malzemesini eksik veya yanlış kullanan inşaat sahibi zincirleme sorumluluk taşıyan kişilerdir.

Bir başka sorumluluk ise bizzat yetkili devlet kurumlardır. 

Kaçak veya uygun olmayan yapılara elektrik ve su bağlantısı yapan sorumlu kurumlardır.

Devlet kaçak yapılara bir miktar para karşılığında imar barışı yapmasıda eksik, noksan ve yanlışın üstünün kapanması ve daha sonraları tekrar imar barışı olabilir umudu ve

 beklentisini tetikleyecektir.

Ülkemiz de yapılan inşaatların meslek sahibi ehliyeti kişi ve kurumların elleri ile,  gerçek bir denetim ve inşaat kurallarına harfiyen uyarak yapılacak yapılar insanlara güvenli yaşam verecektir.

İZMİR DEPREMİ 

Attan düşen bir kişinin durumunu attan düşmüş bir kişi anlar denilmektedir.

Kocaeli olarak bu acıları bütün boyutu ile yaşadık 

İzmir deki acıları birebir içimizde hissettiğimiz için Kocaeli olarak İzmir’ e her türlü yardımı yapmanın huzuru içindeyiz.

Büyükşehir belediyemiz,

İzmir  Belediyemiz,

Gölcük Belediyemiz

Derince Belediyemiz

Kartepe Belediyemiz yani kurumları, kuruluşları ve bireysel yardım  yapanlar dahil  adeta bir yardım köprüsü oluşturuldu.

Türkiye Azerbaycan Dernekleri Federasyonumuza bağlı İzmir Azerbaycan Kültür Derneğimiz kanalı ile defalarca arayarak Kocaeli’nin samimi destek ve yardımları için teşekkür ettiklerini duyurmamızı rica ettiler.

İzmit Belediyesinin standında inceleme yaparak gezip takdir ve  teşekkür ettiklerini  söylediler. 

Kocaeli İzmir’deki acıları paylaşmak adına yine ilk olup damgasını vurdu.

İzmir’de hayatını kaybedenlere Allah’dan rahmet yaralılarada acil şifalar diliyorum.

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK DİYOR Kİ

Büyük olmak için kimseye iltifat etmeyeceksin, 

kimseyi üstün görmeyeceksin,

hiç kimseyi aldatmıyacaksın,

ülke için gerçek idealin ne ise onu görecek,

o hedefe yürüyeceksin.

Herkes sana karşı çıkacaktır:

Herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. 

Önüne sonsuz engeller yığacaklardır.

Fakat sen bunlara dayanıklı olacaksın.

Kendini büyük değil, küçük bir hiç sayarak,

kimseden yardım görmryeceğine inanarak

bu engelleri aşacaksın.

Bütün bunlardan sonra da “büyük ” derlerse 

söyleyenler gülüp geçeceksin.