98 yaşındaki Cumhuriyyetimizin dünü-bugünü

19 ve 20’nci yüzyıl içinde birçok liderler yetişmiştir. Bunlardan bir kısımı geçici olarak isim yapmıştır. Her dedikleri emir kabul edilip boyun edilmiştir, Hatta ülkenin birçok yerinde heykelleri dikilmiştir.

Bu tip liderler halkına baskı yaparak, zulüm acı ve göz yaşını miras bırakmıştır. Hırsları dünyada birçok yere sirayet etmiştir.

Örneğin; Nazi Almanya’daki Hitler, Sovyetler Birliğin’deki Stalin, İtalya’da Musallini vardı.

Bunlar bugün tarih sahnesinden silinmiş, heykelleri yerlebir edilerek nefretle anılmaktadır.

20’nci yüzyıla damgasını vuran, Vizyon sahibi Atatürk,’ün yüzü geleceğe dönük, ölümsüz bir lideri Türk Milleti bağrından çıkarmıştır.

Türkiye Cumhutiyet’inde “Türk” adı etnik bir grubun değil, değişik yerlerden ve köylerden gelip yüzyıllarca bir arada yaşamış, kaynaşmış ortak ilçede birleşmiş Ulusun adı ve kimliği olmuştur.

Çağa damgasını vuran büyük  önderi biz değil, bütün mazlum milletler örnek almıştır. Atatürk bir ilke adamıdır.

Atatürk, “Benden sonra beni benimsemek isteyenler, akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse manevi mirascılarım olurlar” demişti.

Atatürk ile Türk milleti yeniden doğmuştur. Her tarafı işgal edilen yurdumuz mucizeler yaratılarak, tarih yazılarak düşmandan temizlenmiştir.

DEVRİMCİLİK:  Kılık kıyafete yenilik yapılmış, dil arılaştırılmış, Latin harfleri kullanılmış, öz Türkçe kelimeler dilimize hakim olmuştur.

Ümmetçilikten ulus devlete geçilmiştir. Kadınlar hak sahibi olmuştur. Meclise 18 kadın milletvekili seçilmiştir.

Atatürk’ün değimi ile “Büyük bir devrim yaptık. Memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük. Bir çok eski müesseseleri yıktık.

Bunların binlerce taraftarları var. Fırsat beklediklerini unutmamak  lazımdır”

Bu cümleden anlaşılacağı gibi bir asır öncesinden geleceği görmüştür.

CUMHURYETCİLİK: Cumhuriyet demek, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir.”

Bir başka sözünde ise “Cumhuriyet özgürlük taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız demiştir.

Ulu Önder “Cumhuriyetimizi ve geleceğimizi” her seferinde bilinçli olarak gençliğe emanet etmiştir.

Atatürk’e gazeteciler sormuş; size “diktatör” diyorlar, buna kızıyorsunuz.

Niçin? 

“Benvdiktatör değilim, olmayacağım da, hiçbir surette keyfilikten hoşlanmam” diyor.

LAİKLİK:  Atatürk “Türk Milleti daha dindar olmalıdır 

Yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna öyle inanıyorum” demiştir.

Türkiye’de, “Bazı adi politikacıların, hasis ve menfaatpereslerin o vehim ve hayali uyandırmaya çalışması ve hırs, menfaat düşüncesi vardır”.

Bir başka bir sözünde “Din ve mezhep herkesin vicdanına kalmış bir iştir. Din ve mezhep hiçbir zaman politika aleti olarak kullanılamaz” demiştir. Bugünkü çelişkili durumu görmüştür.

CUMHURİYET: Demokrasi.

Cumhuriyet; Özgürlük,

Cumhuriyet; Gelişim,

Cumhuriyet; Eşitlik,

Cumhuriyet; Adalettir.

Türkiye olarak asrın trenine yetişemedik, binemedik. 

21’nci asrın trenine binmek dahil, ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel yönden başarı, yenileşmeye bağlıdır.

Bir tek şeye ihtiyacımız vardır. 

O da Atatürk devrimciliğini ve milliyetçiliğini yeniden alevlendirmek.

Zira Atatürk demek gelecek ve çağdaşlık demektir.

Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.

TADEF Genel Başkanı Bilal Dündar